Bölgemizdeki Şiddet Olayları Basın Açıklaması
Bölgemizdeki Şiddet Olayları Basın Açıklaması

Sevgili halkımıza

Gün geçmiyor ki bölgemizde yeni bir şiddet olayına tanık olmayalım veya doğrudan bu kör şiddete maruz kalmayalım. Son günlerde sağlık çalışanlarına ve özellikle hekime yönelik şiddet tırmanıyor. En son Yüksekova’da ve Van’da iki meslektaşımız şiddete maruz kaldı ve meslektaşımız Dr.Soner Pul halen yoğun bakımda tedavi görmektedir.

Bölgemiz yeni yeni yaralarını sarmaya çalışıyor. Uzun yıllardır bizleri ruhen sakat bırakan bu savaş ortamı ne yazık ki etkisini sivil şiddet olarak sürdürüyor. Son zamanlarda Bulanık’ta, Diyarbakır’da, Erciş’te çok sayıda ölü ve yaralı ile sonuçlanan kavgalar sivil şiddetin örneğidir.  Yıllardır süren savaşın sorumlusu bizler olmadığımız gibi barış sürecinin ölü ve yaralıları da bizler olmamalıyız. Halkımız yıllardır biriken öfkesini kendisine yönelik sivil şiddete dönüştürmeden ifade etmenin yollarını elbette ki bulacaktır, bulmalıdır. Aksi taktirde bu topraklar huzura ve barışa asla kavuşmayacaktır.

Biz sağlık çalışanları olarak sağlıkta dönüşüm reformu denen süreçle savaşıyoruz. Bu süreç hastayı müşteri sağlık çalışanını da ücretli köleye dönüştürmektedir. Hastaneler dakikada bilmem kaç hastanın bakıldığı fabrikalar haline çevrilmektedir. O hastalara nasıl bakıldığı, verilen hizmetin kalitesinin nasıl olduğu önemsenmemektedir. Yeni binalar yapmakla yeni makineler almakla hizmet kalitesi artmamaktadır. Sağlık hizmetini yürüten sağlık çalışanları köleleştirildikçe ülkemizdeki sağlık hizmeti daha iyi bir noktaya gelmeyecektir. Halkımız bu savaşta kendi sağlığı için bizim yanımızda yer almalıdır. Şiddet ortamı sağlık çalışanlarının köleleştirilmesinin bir aracı olarak kullanılmaktadır. Bu nedenledir ki halen iktidar tarafından bu konuda etkili   yasal düzenlemeler yapılmamaktadır.

Bizlere yönelik bu kör şiddet haksızdır, insanlık dışıdır ve halkın sağlığını tehdit etmektedir. Bu şiddet ortamında çalışan bir kişiden hiç kimse nitelikli hizmet üretmesini beklememelidir. Yine halkımızın deyişiyle “hiç kimse kendisini jandarma vurduğunu da gariban köylü sanmasın”,  sağlık çalışanları örgütlü güçleriyle bu şiddetin karşısında duracak, gerektiğinde de beyaz önlüklerini ve steteskoplarını alıp gideceklerdir.