Basın Açıklaması

Basına ve kamuoyuna

 

            Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 pandemisinin başlangıcının üzerinden üç sene geçti.  Ülkemiz, dünyada COVID-19 pandemisinden en çok zarar gören ülkeler arasında. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de üç senede COVID-19 nedenli 100 binin üzerinde ölüm kaydedildi. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) fazladan ölüm tespitlerine göre ise; gerçek ölüm sayısının, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığının çok üstünde olduğunu biliyoruz. Son üç senede COVID-19 pandemisinin yanında ekonomik kriz, sel, deprem gibi olaylar da özellikle yoksullar için insan eliyle gerçekleştirilen ve önlenebilir felaketlere dönüşerek ciddi yıkımlara neden oldu.

 

            Türkiye’de gerek COVID-19 pandemisinde gerekse diğer afetlerde hazırlıkların yetersiz olması ve sürecin yönetilmesindeki eksiklikler, kırılgan ve piyasacı sağlık sistemimizle birleşerek tehlikeyi artırmıştır. Bu nedenle pandemi öncesinde bile baş edilemeyecek düzeyde olan sağlık emekçilerinin çalıştıkları ortamdaki risk ve iş yükü, her bir afette korkunç boyutlara taşınmıştır. COVID-19 salgınının başlangıcından itibaren Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurumlarına yazdığımız onlarca yazı, her gün her doğrultudan yaptığımız uyarılar hiçe sayılarak hem toplumun hem de hekim ve sağlık emekçilerinin hayatları tehlikeye atılmıştır.

 

            Toplum sağlığını korumak için Pandemi döneminde büyük mücadele gösteren ve bu uğurda yaşamını yitiren  513 Hekim ve sağlık çalışanı anısına yaşamını yitiren ilk Hekim  Prof Dr Cemil Taşçıoğlu`nu kaybettiğimiz 1 Nisan günü  Türk Tabipleri Birliği tarafından "Covid 19 ile mücadele ederken vefat eden sağlık çalışanlarını anma günü olarak ilan edilmiştir.

 

            Pandemi döneminde kaybettiğimiz Doktor ve Sağlık çalışanlarının anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Salgını kontrol altına alabilmek ve toplumun en az etki ve en az can kaybı ile bu süreci atlatabilmesi için hekimler ve tüm sağlık çalışanları büyük bir mücadele sergilemişlerdir. Sağlık çalışanları bu mücadeleyi kendi sağlıklarını ve yaşamlarının da büyük tehlike altında olduğunu bilerek gerçekleştirmişlerdir. Toplumun diğer kesimlerine göre doktor ve sağlık çalışanları Pandemiden 10-14 kat daha fazla etkilenmişlerdir. Bu durumun bir yansıması olarak 567 Hekim de sağlık çalışanı yaşamını yitirmiştir.

 

            Pandemi döneminde balkonlardan alkışlanan doktor ve sağlık çalışanları hastalığın minimum seviyelere düşmesi ile hastalık döneminde kendilerine verilen sözler tutulmamış, her geçen gün artan hasta yükü ile ortaya çıkan şiddet olayları ile güvensiz çalışma ortamları haline gelen sağlık kuruluşları hala düzeltilemeyen özlük hakları yine pandemide hayatını kaybeden sağlık çalışanları için Covid-19 un meslek hastalığı  sayılmaması ve daha bir çok sorun nedeniyle pandemiden sonra doktorlar daha iyi şartlarda çalışmak için ne yazık ki istifa etmiş yine birçok hekim yurt dışına gitmiş, halen gitmeye devam etmektedir.

 

            Ülkemizin mesleki alanında iyi yetişmiş hekimlerinin hükümet tarafından sorunlarının çözülmesi gerekirken üst perdeden giderlerse gitsinler denilerek hekim göçü ne çanak tutulmuştur. Geldiğimiz noktada üniversitelerde birçok dalda hekim sıkıntısı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Sağlıkta yıkıma yol açan bu sorunlar aynı zamanda halkın sağlığını etkilemekte ve içinden çıkılmaz problemlere yol açmaktadır.

 

            TTB ve Tabip Odaları olarak sağlık  alanında yaşanan  bu sorunların bir an önce çözümü için Sağlık Bakanlığının  hekim meslek Örgütleri beraber çaba sarf etmesini istiyoruz.

 

            Tekrar COVID-19 pandemisi nedeniyle yitirdiğimiz 176’sı hekim, 513 sağlık emekçisini ve 6 Şubat depremleri nedeniyle yitirdiğimiz 103’ü hekim, 449 sağlık emekçisini saygıyla anıyoruz.

 

VAN-HAKKARİ TABİP ODASI